İsim koyma töreni, bebeğin ailesiyle bir araya geldiği ilk önemli gün… Onun da artık bir birey olduğunu bugün daha iyi anlıyorsunuz.
Duru’nun isim hikayesi de ilginçtir. Bir gün Serhan’la Migros’ta alışveriş yaparken bir anne çocuğuna seslenmişti: “Duru”. O anda durup Serhan’la birbirimize bakmıştık. Henüz bir bebek düşünmediğimizden isimlerle de pek alakamız yoktu. Kız olursa Zeynep ya da Defne olabilir diye düşünüyordum kendimce, Duru aklımın ucundan geçmiyordu.Bu isim kulağımıza o kadar güzel gelmişti ki aynı anda “Bir gün kızımız olursa adını Duru koyalım” diye düşünmüştük. Allahtan kızımız oldu ve biz isim aramak zorunda kalmadık.
Duru’nun isim törenini doğumundan 5 gün sonra, yani 15 Haziran Pazartesi akşamı yapmıştık. Her ikimizin de çekirdek ailesi gelmişti. Halası Ankara’da olduğundan katılamamıştı.
Yeme içme faslından sonra sıra isim koyma anına gelmişti. O anın enerjisi çok farklı oluyor ya da ben öyle düşünüyorum; kutsal bir an… Yoğun bir enerji hissetmiştim… İsmi Duru’nun kulağına babam okumuştu. Güzel de bir konuşma yapmıştı, o kadar heyecanlıydı ki sesi titriyordu. O konuşurken Duru da babamı dinliyor, sanki onun söylediklerini anlıyordu. Ben de çok duygulanmış ağlamıştım. Duru’nun göbek adının da doktorumuzun ismi olan Aylin olmasına karar vermiştik.
Güzel ve farklı bir akşamdı. Minik kızımın dünyaya geldiğini, bundan böyle “Duru” ismiyle anılacağını sanki bu akşam bütün evrene ilan etmiştik…