Geçtiğimiz pazartesi akşamı Duru’nun büyük dedesinin doğum günün kutladık. Tüm Bıyıklıoğlu ailesi birlikteydik. Duru’nun portatif mama sandalyesini de götürdüğümüzden onu ilk defa aile sofrasına oturttuk. Bu arada yemeğini yedirmeye çalıştım ama o kadar kalabalıkta buna muvaffak olamadım maalesef.
Yemeğimizi yedikten sonra Duru Hanım dedesinin kucağında keyif yaptı bir müddet. Araları pek iyi. Ailenin en büyüğüyle en küçüğünü yan yana görmek ayrı bir mutluluk veriyor insana.
Duru o akşam ilk defa Boncuk’un farkına da vardı. Boncuk, Selin’in kedisi. Kendisi siyah, parlak tüylü, ince, sportif yapılı bir lady pisi olup her daim sevgi ve ilgi bekler. Neyse, Duru daha önce onu görüyor ama pek ilgilenmiyordu. O akşam gördüğündeyse çığlıklar attı, onun başka türde bir canlı varlık olduğunu anlamıştı sanırım.
Çay demlendikten sonra pastamızı kestik. Hediye alışverişi, sohbet, muhabbet derken yavaş yavaş bizim hanımın uykusu gelmeye ve huysuzlanmaya başladı. Bize de Çengelköy yolları gözüktü tabii.
Bir doğum gününde daha birlikteydik. Aslında daha önce Serhan’ınki vardı ama onun fuarı olduğundan bir araya gelip kutlayamamıştık. Dolayısıyla bu sene hep birlikte kutladığımız ilk doğum günü oldu bu. Dedemize uzuuun bir ömür diliyor, “daha nice nice sağlıklı ve mutlu yıllar” diyor ve kendisine nazarlardan korunsun diye mavi boncuk hediye ediyoruz…