Tem’in ortasında saklı cennet: Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

10 Kasım Pazar yazısı…

Ne zamandır istiyorduk gitmeyi. İnternetten okuyordum burayla ilgili bilgileri. Pazar günü hava pırıl pırıl. Duru’nun içi kıpır kıpır, anası desen ondan beter:) Ümraniye sahnesinde “Damlaların Dansı” isimli oyuna bilet almıştım, saat 12.00’deydi. Oyun güzeldi, nadide çiçeğe ulaşmak isteyen damlaların öyküsü anlatılıyordu, karanlık sahnede, fosforlu kuklalar, dekorlar eşliğindeki oyun gerçekten güzeldi. Ekibi de tebrik etmek gerek. Ata’mızın ölüm yıldönümü nedeniyle 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduk, hüzünlendik:(

Oyundan sonra ne yapalım derken aklıma geldi Nezahat Gökyiğit Botanik bahçesi, iyi ki de gelmiş. Yolların arasında sıkışıp kalmış, yemyeşil bir yer burası. Piknik alanları, çocuklar için hobi bahçesi, etkinlik alanı, göl, ördekler, yeşillik, kuru yapraklar, ağaçlar her şey vardı. Ördek bile besledi Duru elleriyle. At kazasından sonra biraz tedirgin olsak da en azından ördeğin dişlerinin olmayışı ile cesaretlendirdim Duru’yu…

Bol bol yakalamaca, saklambaçla geçti saatlerimiz. Hayatımızda kokladığımız en güzel gülü burada kokladık. Bir de bir bitki dikkatimi çekti, komiğime de gitti, kaynana oturağı. Oturak gibi, fakat bol dikenli bir kaktüs… Nedir bu kaynanaların çektiği dedim içimden:) Bitkileri tanıdık. Çocuklar için ayrılmış bölümde bilmece köşesinde bitkiler hakkında kısa bir şiir, sonra da kapağı açınca o bitkiyi görebildiğiniz alan var, Duru’nun çok ilgisini çekti.

Bir biz bilmiyormuşuz burayı kısacası, çayını, bebesini, böreğini alan koşmuş. Bir de gelin-damat çekimlerinin favori yeri sanırım, ben diyeyim 6, siz deyin 10 çift vardı bu mutlu günlerini burada ölümsüzleştiren. Duru bile “yav her yer gelin gelin, bu kadar da olmaz ki” sözleriyle durumu net bir şekilde açıkladı:)

Hava, ortam, bitkiler, bebeler, çok güzel bir yer burası. Özellikle bitkilere meraklı iseniz mutlaka gitmelisiniz. Eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulmuş, sonradan amacını fazlasıyla aşmış, İstanbul’a nefes aldıran nadide alanlardan bu botanik bahçesi için Ali Nihat Gökyiğit’e teşekkürlerimizle… Umarım burayı da halletmezler saçma bir AVM ya da bir konut projesiyle. Vallahi helal etmem hakkımı, öbür dünyada sadece ben değil bu güzelim bitkiler, ağaçlar da hesap sorar…

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir