Hilal ve Gökay 1 yaşında!


Hafta sonu cumartesi günü çok sevdiğim Esin’in kuzuları Hilal ve Gökay’ın 1 yaş doğum günü partisindeydik.

Serhan İstanbul dışında olduğundan bizde hafta sonu mahsur kalan anneciğim de geldi bizimle. Duru’yu hazırladım, saat 3 gibi ordaydık.

İçeri girer girmez dünya güzeli bir prenses ve yakışıklı bir prensle karşılaştık. İkisi de inanılmaz tatlılar, Allah nazarlardan saklasın.

Bizimki oyuncakları görünce kendini kaybetti tabii. Hilal ve Gökay’ın oyuncakları epeyce oyaladı onu. Yumuşak köpeğe bayıldı, kucağından indirmedi. Orada Duru için keşfedilecek çoook şey vardı. Merdivenlerden inip inip çıktı. Çocukların odasına gitti, orada oyalandı bir süre. Allahtan karıştırma huyu yok yavrumun, söyleyince anlayıp bırakıyor ne aldıysa, maşallah, hep böyle gider umarım…

Kuzularla da oynadı. Bir ara baktım Duru, Gökay ve Hilal, 3’ü arka arkaya dizilmişler, çok hoşuma gitti bu görüntü:)

İrili ufaklı bir sürü çocuk vardı. Çok tatlıydı hepsi de.

Yedik içtik. Her şey de çok güzeldi. Özellikle de Esin’in kısırı ve böreği muhteşemdi. Bizimki orda da bir şey yemedi.

Sonra yukarı çıktık pasta kesmek için. Her taraf balonlarla süslüydü, bayıldı Duru bu duruma tabii:)

Duru o gün de çok oynaktı. Öyle ki, birisi örneğin balonlara “rengarenk” dese başlıyordu oynamaya:) Sertab’ın Rengarenk adlı şarkısını dinlemek bir yana, o kelimeyi duyması bile oynatmaya yetiyordu bizimkini. Kapı gıcırtısını da geçti bu durum:)

Sonra pasta kesildi, ardından hediye açma faslına geldi sıra. Biz kuzulara aktivite masası almıştık. Sıraladıkları için ayakta durmalarına yardımcı olur hem de ikisi birlikte aynı masada oynarlar diye düşündüm. Bizim hediyeyi açınca Duru’ya da gün doğdu, merakını giderdi. Kaç gündür poşette tutuyordum oyuncağı.

Açılan her oyuncağı önce Duru test etti, onayladı.

Hediye faslından sonra Duru’yla Gökay’ı yan yana getirdik. Bizimki sevdi tabii, elini tuttu Gökay’ın. Çok sevecen benim tatlı kızım. Gökay’a da bakar mısınız, ne kadar yakışıklı, minik aşkım benim…

Orda bir tane de “Abi” vardı, ama tam abi. En son minicikken görmüştüm onu. Belki daha yürümüyordu bile, o kadar ufaktı. Ben onun biraz daha büyümüş bir halini beklerken bir baktım ki kocaman delikanlı olmuş, şaşırdım. Duru diğer abileri olduğu gibi Mert abisini de çok sevdi tabii. Ondan pek yüz bulamadı yalnız:)

Yedik içtik, eğlendik, kuzuları kokladık sevdik… Gün bitti tabii. Güzel bir parti olmuştu.

Eve gittiğimizde Duru’ya yemek yedirdik. Sonra saat 10’a doğru uyudu, öyle bir yorulmuş ki zavallım nasıl yatırdıysam epeyce bir süre hareket etmedi bile. Gündüz hava güzel olduğundan onu parka da götürmüştük. Salıncak, çocuklarla oynamak, merdiven, köprü inip çıkmak derken orda da yorulmuştu epey.

Kuzular çok yaşasınlar, kocaman abi, abla olsunlar, hep mutlu, sağlıklı, güzel günler görsünler inşallah…

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir