Sema Abla uzun bir yurtdışı gezisine gitmiş, dönerken de bize bir sürü hediye getirmişti. Bir kısmını Serhan’la göndermişti, hepsi de çok güzeldi hediyelerin. Ama asıl bombayı kendine saklamış, mutlaka kendisi vermek istemişti Duru’ya, iyi ki de öyle yapmış…
Dün akşam yemekten sonra aklına geldi birden Duru’nun, “Hala elbisem nerde” diye sordu. Biz Duru’ya hiçbir şe söylemedik giderken, daha doğrusu unutmuşuz, ama Duru unutmamış:) Bu çocuk aç kalmaz:)
Neyse ben mutfaktayken bir baktım yanıma bir İspanyol fındığı geliyor:) Bir de yakışmış ki…
Sonra bu elbisenin aslında ne olduğunu anlattık ona. Flamenko’nun bir dans türü olduğunu ve bu elbisenin o dans yapılırken giyildiğini söyledik. Sonra “Flamenko seyredicem” diye tutturdu, epey de merakla seyretti yani:)
Poz verirken de bir havaya giriyordu ki… Biliyor da güzel olduğunu.
Elbisesini çok sevdi, çıkartmak istemedi. Herhalde çıkartıp orada bırakacağını düşündü. Götürebileceğimizi söyledikten sonra çıkarmaya razı oldu.
Pek süslü, pek güzel, tam da üzerine göre… Tekrar teşekkür ediyoruz halamıza…
Anasının kızı olmak da böyle bir şey olsa gerek:)