Dopdolu bir pazar

Pazar günü dolu geçti. Kadıköy Süreyya Opereti’nde “Çocuk Dünyası” adlı oyuna gittik. Ben sıkıldım fakat Duru eğlenmişe benziyordu. Çocukluğumuzdaki oyunları tekrar ele almışlar, günümüz bebeleri pek bilmez bunları. Aslında iyi de olmuş, hatırladık hep birlikte fakat pek bir karışık işlenmişti bana göre… Kurgusunu sevmedim. Saat 3’ü geçerek bitti oyun. Hava güzeldi, Kadıköy sokaklarında turladık, yemek… Okumaya devam et Dopdolu bir pazar

Kurabiyeler kadar yumuşak ve tatlı bir Duru…

Cumartesi günü babaannelerdeydik. Halası sürpriz olarak Duru’ya kurabiye yapmış. Ama ne kurabiye, kedi, kaplumbağa, ayı… Özenmiş adeta. Duru’nun çok hoşuna gitti tabii bu jest. Yedik, içtik. Ayrılık vakti gelince halası bütün kurabiyeyi bize verdi götürmemiz için. Arabada gidiyoruz. “anne, kurabiyeleri ne yaptın” diye sordu. Hepsini aldığımı söyledim “Hmmm” dedi, durdu… Aradan bir süre geçtikten sonra,… Okumaya devam et Kurabiyeler kadar yumuşak ve tatlı bir Duru…

Duru ve Melis, nihayet…

Zamanın telaşından yoruldum. Yılbaşı geçti de Ocak da bitiyor diye… Ne yapıyorsun diye sorarsanız kocaman bir HİÇ olarak cevap verebilirim, günü tüketiyorum o kadar… Bu kadar karamsar bir başlangıcı neden yaptığımı sorarsanız, yapmak istediğim bazı şeyleri ertelemek ve sonunda bazılarını hiç yapamamak da yoruyor insanı. Hafta sonu 2 gün hemen bitiyor ve yapmak istediğimi bir… Okumaya devam et Duru ve Melis, nihayet…

İşim şımarıklık

Geçen akşam Duru’yla evcilik oynuyoruz. Nasıl oldu bilmiyorum, bu tip oyunları sevmez normalde. Dedesinin küçükken onun için aldığı çay-kahve takımını yeniden görünce evcilik duygusu depreşti herhalde:) Neyse, sözde, o işe gidiyormuş, ben de onu evde bekliyormuşum. Eve gelince çay içip sohbet etme havasında gelişiyor oyun… “Nasıl geçti günün kızım, çok yoğunsun herhalde, ne iş yapıyorsun”… Okumaya devam et İşim şımarıklık

Duru’da bu aralar…

Bir acayip haller… Bu aralar kendin “Prenses Papatya” zannediyor çoğunlukla, yani bir at. Ben de Kraliçe Papatya imişim:) Evde eteğini külotlu çoraplarını giyip saçlarını da açarak dolanıyor. Dün kulağıma eğilerek “Anne, ben Kaptan Mack’le evlenicem” dedi:) Ne diyeceğimi şaşırdım “O senin abin”, dedim salak salak. “Sûra da Cihan Öğretmen’le evlenecekmiş” dedi (drama öğretmenleri). Demek ki… Okumaya devam et Duru’da bu aralar…