Şu indirim siteleri işe yarıyor valla. Daha önce de Duru’yu Rahmi Koç Müzesi’ne götürmüştüm bu vesileyle. Geçenlerde de Darix Togni Su Sirki biletleri düşünce Seher’le alıverdik.
Babam bizi Medrano’ya götürmüştü seneler evvel. Çok bilir öyle şeyleri, nasıl hoşumuza gitmişti, ablamla seyretmiştik. Hatta maymunla çekilmiş bir fotoğrafım bile vardır, korkmuşum ki gözlerim faltaşı gibi açılmış, ama hiç çaktırmamışım:)
Neyse, geçmişten günümüze dönelim derhal. Saat 5 seansına gittik. Hava da nasıl soğuk… Seher ve Serhan da gitmemiş daha önce, hem küçük bebeler hem de biz büyük bebeler olarak, sirki seyredecek olmanın heyecanıyla biletlerimizi aldık:)
Sirk ortamı beni hep etkilemiştir, çok farklı bir dünya, beni çok çekmiştir her zaman. Belki de bir dönem oralarda bir sirk kızıydım ne bileyim:)
İçeri girdiğimizde palyaço karşıladı bizi. Duru korktu, ağlamaya başladı. Kucağımda içeri götürdüm, neyse ki sustu. Işıklar falan çok güzeldi, etkilendim…
İçerde büyük kedi kılığında bir tip geziniyordu, Duru ondan da korktu:) Gelmesin yanına diye saklandı yamacıma. Neyse ki krize dönüşmedi.
Bir de fotoğraf çektirmek için minik bir aslan yavrusunu dolaştırıyorlardı. Tabii biz de çektirdik, bir daha bir aslana nasıl el sürebilirdik ki? Üzüldüm de bir yandan, zavallı daha o kadar ufaktı ki, flaşlar patlıyor sürekli, rahatsız oluyordur mutlaka. Duru da sevdi, ben de sevdim, yumuşacıktı…
Yerimiz fena değildi, Bulut önümüze oturanları ayak darbeleriyle kaldırınca daha da keyifli oldu sirki izlemek:)
Sirkin ilk yarısı su temalıydı, dans, akrobasi ağırlıklıydı.
Çocukların da ilgisini çekti gösteri. Bulut arada dönüp Duru’yu kesiyordu, ne yapıyor diye merak ediyordu herhalde:) Bir ara beni dürtüp “pşşt” dedi, sahneyi gösterdi bana, koptum:)
Sirkin ikinci yarısı hayvanlar da geldi. Kaplanlar, yılan, at, köpek… Meksika şarkısında Bulut’un dansını ve Seher’le yaşadığı duygusal anı ise ancak görmek gerekir:)
İkisi de sıkılmadan izlediler, iki saat orada oturmak zor iş hakikaten, demek bizim bebeler o olgunluğa erişmiş artık:)
Çıkışta Duru ve Bulut el ele tutuşup resim çektirdiler:) Çok komikler, sanki ikisi yalnız gelmiş gibiydiler. Bulut pek bir sahiplendi bu kez Duru’yu, elini bırakmak istemedi:) Oralar çamur olduğundan bazı yerlerde bebeleri kucağımıza aldığımızda bile hâlâ el ele tutuşuyorlardı …
Sonra Nautilus’a gittik, 2 saatin birikmiş enerjisini harcamak için uygun bir ortamdı. Bulut’u tutabilene aşk olsun, Duru da onun peşinde… Biraz koşturduktan sonra Duru’ya ayakkabı bakmak için ayrıldık Seher’lerden…
Güzel bir gösteriydi, çocukların ilgisini çok çekti, tabii bizim de…