Pazar sabahtan kendimizi yine attık Çengelköy sahiline.
Serhan uyuyordu. Mavibüs sağ olsun, bizi götürüverdi Çengelköy’e.
İskelenin oradaki çay bahçesinde kahvaltımızı ettik. Benim kahvaltı Duru’nun ısrarlarıyla yine son buldu. Deniz kenarındaki banklara doğru ilerledik. Balık tutan birkaç kişi vardı yine. Düşen balıkları toplama görevi tabii Duru’nun oldu:)
Biraz oturduk oralarda.
Sonra eve doğru yola koyulduk. Seval Pastanesi eve gitmeden önceki son durağımız. 1 top dondurma yalanmadan gidilmiyor.
Sonra yine mavibüs ve ev yolları…
Dönüşte güneş iyice tepede olduğundan yürümek biraz zorlaşıyor.
Eve döndüğümüzde Duru yorulmuş olacak ki uzun süre koltuktan kalkamadı…