Geçen cuma akşamı Emir’in doğum günün kutladık. Ablamlar bize geldiler.
Duru pek neşeliydi, sabırsızlıkla bekledi Tiya ve İso’sunu, Emir bizdeydi o gün zaten. Kapı çalınca hemen koştu, teyzesi ona yine bir kitap almış, nereden bulur böyle şeyleri bilmem:) Kapakta bir maymun var ve maymunun gözleri oynuyor:)
Neyse, iftar vakti gelince sofraya oturduk hepimiz, annemin hazırladığı menüye ablamların getirdiği çiğköfte eşlik etti.
Yemek sonrası sıra pastaya gelmişti, önce Duru’ya Emir’in hediyesini verdirdim.
Sıra pastaya gelmişti. Mumlar yakıldı, ortam karardı…
Dilekler dilendi, inşallah hepsi gerçekleşir…
Pasta şahaneydi gerçekten, Bağ Pastanesi’nden almışlar…
Sohbet, muhabbet derken bir kutlamanın sonuna daha gelmiştik.
Ablamlar gittikten sonra Duru yattı hemen, uyuması epey vakit aldı. Sıcaklar başladığından beri bir şey sallayıp serinleterek uyutuyoruz hanımefendiyi. Bazen onu uyuturken ben de arada kestiriyorum, elimde salladığım ne varsa o düşünce anlıyorum içimin geçtiğini:)
Seneye yine görüşmek dileğiyle demeden önce… Canım Emir’im, teyze anne yarısı derler ya, gerçekten de öyleymiş… Daha dün gibi sarı saçlı, güzel yüzün gözümün önünde. Seni dizimde salladığım, sabah ablamın getirip seni bize bıraktığındaki sabırsızlığım, hepsi dün gibi… O akşam baktım da, ne kadar çabuk büyüyorsunuz, ne zaman büyüyorsunuz, şaşırtıyor bu zamanın hızı beni… Bahtın hep gülsün teyzem, benim büyük oğlum, inşallah hep birlikte hep mutlu günlerini görelim…