Geçtiğimiz hafta sonu cumartesi hava mükemmeldi. Duru bir süredir trafik levhalarına aşırı ilgili. Neredeyse artık tüm işaretlerin ne anlama geldiğini biliyor:)
Öyle olunca da Hadianne.com’dan gelen bir mailden “Konuşan Trafik” isimli bir tiyatro oyunu olduğu haberini aldım ve hemen oyun için rezervasyon yaptırdım. Kadıköy’de, saat 11.00’de idi tiyatro. Oyun 55 dakika sürdü. Kuralları, belirli işaretleri şarkıyla öğretiyordu. Bazı bölümlerinde biraz sıkıldım ama oyunun geneli eğlenceli ve anlaşılırdı. Özellikle oyuncu abiye bayıldı Duru:) Oyunun sonunda çocuklara bir de sertifika dağıttılar. Bir kağıt parçasının çocukları nasıl mutlu ettiğini görmek de güzeldi, iyi bir düşünceydi bence de… Sonuçta Duru mutlu mesut çıktı oyundan…
Çıkışta Moda’ya kadar yürüdük, epeydir gitmemişim, çok uzun bir yürüyüş parkuru var. Orada yürüdükten sonra yukarı çıkıp bir şeyler yedik. Parkta biraz vakit geçirdik. Sonra da dondurma isteğiyle yanıp tutuşan kızımızı memnun ettik, biz de nasiplendik bu durumdan tabii:) Dondurma sezonunu açmış bulunduk böylece…
Eve gidip biraz dinlendikten sonra babaannelere doğru yola çıktık.
Yolda meyve almak için durduk. Oradaki parkta biraz oynamak istedi Duru. İndik. Yavrum, pamuk gibi koştu oralarda. Sonra büyüklerin spor yapması için bulunan bir aleti çevirirken nasıl olduysa çenesine geldi:( Çok acımış, sonradan fark ettim. Çok ağlamadı çünkü, biraz ovaladım. Sonra bir arkadaş buldu ve onunla oynamaya başladı. Bir süre sonra baktığımda çenesi şişmişti. Ve ertesi gün simsiyah morardı:( Baktım elini koymuş çenesine, enerji veriyorum diyor bir de bana…
Babaanneye gittik. Orada da bir posta kafasını çarptı. Neyse hasarsız atlattık.
Yemek yerken Duru kulağıma bir şeyler fısıldadı, anlamadım. Sonra “Bütün sıkıntıları çok yakında son bulacak” dedi. Ben şaşırdım, kimin diye sorunca “Babaannemin” dedi… Hepimiz şaşırdık. Çocuğa malum oldu herhalde, iyi olacak diye de sevindik… Epeydir sıkıntıları var, yürümekte güçlük çekiyor ve tedavi oluyor. Duru bu sürecin farkında aslında, bu sözleriyle de onu ispat etti. O da iyileşmesini istiyor, inşallah da şifa bulur bir an önce:(
Ertesi gün benim bir seminere katılmam gerekiyordu. Baba kızı baş başa bırakıp çıktım evden. Dışarı çıkmışlar, bir oyun alanına gitmişler. Çok güzel oynamış orada. Döndüğümde anlattı. “Keşke sen de görebilseydin annecim” dedi… Onun böyle güzel sözlerine bayılıyorum…