Hem de ne hasta… Kaslar, sırt, bel, boyun, kemik ağrımayan yerim kalmadı. Annem de aynı, bir de ateşi vardı onun. İkimiz de aynı mikrobun kurbanı olmuştuk:(
Yani o kadar kötüydüm ki pazar dışarı çıkamadım, oradan pay biçin:)
Evde biraz yattım, biraz yemek yaptım, biraz Duru’yla ilgilendim.
O da üzüldü, “Anne çok mu hastasın” diye gelip gelip öptü. “Yok canım, biraz belim ağrıyor, dinlenmek için yattım, iyileşirim şimdi” dedim. O da öptü, sonra kapıyı kapattı, hiç rahatsız etmedi.
Bu yaşta bu anlayış…