2’ye 2 kala dildeki çözülme

Son 1 haftadır mı desem Duru her şeyi söylüyor neredeyse. Kendince kelimeler de üretmiyor değil. Dilinin dönmediği şeylere hemen bir yakıştırması var. En sonuncusu “Neba”, yani portakal:)

Apaçi müziğine takıntılı şu ara, geçen akşam Ebru’lar geldi. Güneş’le pek güzel oynadılar. 2 gündür evde Günooş diyerek dolanıyor. Kim geldi bize kızım diyorum, “Ebyu” diyor.

İki kelimeli şeyleri daha sık kullanıyor. Bezini bağladıktan sonra pantolonunu çekerken “Dik dur” derim ben ona. Dün yine çekeceğim eşofmanını, kendisi diyor bu sefer “Diddu” diye:)

Dün ilk kez topa “top” dedi, başından beri mep’ti onun için. Bz de alışmış, mepi getir, mepi at diyorduk arada. Büyük değişim bizim için. Hâlâ söylüyor mepi, tam unutmuş değil tabii.

Dün iki minibüs duruyor yan yana, üçü diyor, sayıları da öğrenecek yakında. Harflerin çoğunu tanıyor.

Diyaloglar arttı. Soru soruyorsun cevap veriyor. Mesela “gökyüzünde ne uçar” diye sordum uçak demiyor, onun sesini taklit ediyor bir de eliyle uçak uçuruyor. “Başka, hayvan mesela” diye soruyorum, “cikcik” diyor. Arı ne yapar, koyun, inek, domuz ne der, gibi soruları da gayet güzel cevaplıyor.

Ayran hastası, dün aplaapla (pilav) yiyip ayan içti:) Pancar seviyor, havuç tüketiyor.

Caiullou’daki tüm karakterlerin ismini biliyor. Kedisinin ismini de öğrendi, Gilbırıırt diye bağırıyor seyrederken:)

Hakikaten bir noktadan sonra çok hızlı gitti bu dil olayı, unuttuğum çok şey var muhtemelen. Hatırladıkça eklerim.

 

 

 

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir