Güne “krizle” başlamak

Hiç bu kadarı olmamıştı…

Hep bir şekilde ikna etmeyi başarmıştık, bugün yapamadık…

Teslim oldum…

Tam  da dün bir arkadaşımla facebook’ta yazışıyorduk. Derken konu çocuklara geldi. Ben de çocuk yetiştirmek çok “ağır” bir sorumluluk, bir insanın hayatını şekillendirmek “büyük” sorumluluk gibi sözlerle hissettiklerimi paylaştım. Arkadaşım bu sözlerimi haklı olarak beğenmedi, “ağır, zor” gibi kelimeler kullanırsan çocuk büyütmek o hale gelir, haberin olsun, o kelimeleri kullanmamanın yanında öyle düşünme de” diyerek beni güzel güzel uyardı.

Şamarı bu kadar çabuk  yiyeceğimi tahmin etmemiştim.

Bu sabah uyandık. Duru bizim gidiş saatimizi öğrendi. Kaçta kalkarsam o da o saatte uyanıyor. Hemen hemen hiç şaşmıyor bu. Bu sabah da öyle oldu.

Neyse, biraz oturduk birlikte. “Gitme, benimle kal”lar başladı. Baktım bu sefer durum ciddi. Ne yaparsam, ne söylersem olmuyor. “Elimi tut, elimi bırakma, birlikte seyredelim” gibi laflarla beni evde tutmaya çalışıyor.

Saat 9’a gelirken bir taraftan evden nasıl çıksam da Duru üzülmese, ben de daha fazla geç kalmadan ofise gitsem diye düşünüp duruyordum.

Ne 9’u…

Neyse, kahvaltı ettirdim Duru’ya… Sonra hazırlanıp Migros yollarını tuttuk. Belki orada bir şeyler dikkatini çeker de ben de “bay bay” der giderim, diye düşündük annemle. Daha önce işe yaramıştı. Umut dünyası işte…

Bir şey değişti mi, değişmedi…

Migros kapısının önünde ağlama krizi yaşadık. Ben de ne yapacağımı şaşırdım. Tuttum elinden gerisin geriye evimize döndük.

Kanmadı bu sefer, olmadı…

Evde de devam etti. Kaç kez dediysem, “Gitme, biraz sonra git, şimdi gitme” diyerek kucağımdan inmedi.

Sonunda uyudu… Melek gibi görünüyordu uyurken. Üzüldüm onu böyle üzdüğüm için. Keşke onunla olabilsem..

Saat 11.30 gibi çıkabildim evden. İşe gittiğimde öğle tatili geliyordu neredeyse.

Şunu iyi anlattı evren bana. Düşüncelere, kullandığın kelimelere dikkat edeceksin. Ağır, zor gibi negatiflere düşüncede ve söylemde yer vermeyeceksin.

Aslında demek istediğim o değildi, “ağır sorumluluk”tan kastettiğim başka bir şeydi. Ama ucu yine negatife varıyor.

Çocuk büyütmek, yetiştirmek “çok keyifli bir yolculuk” diyerek sözlerimi burada bitiriyor, tüm ebeveynlere kolaylıklar diliyorum.

 

2 yorum

  1. Vallahi haftada en az birkaç sefer benzere yakın krizler bizlerde yaşıyoruz evet onları bırakmak çok zor onlarda hep anneleri yanında olsun istiyorlar artık zor bela anlatarak öpe koklaya evden dışarı çıkabiliyoruz ama aslında onlara hep hak vererek o evden dışarı çıkıyorum bazen yapacak birşey olmuyor sorumluluklarımızdan dolayı onları bazen böyle üzebiliyoruz ama hayatı da birşekilde yavaştan yavaştan öğrenmeleri gerekiyor.

  2. Evet, haklısınız, öğrenmeleri gerekiyor hayatı, her şey her zaman güllük gülistanlık olmuyor maalesef… Ama kıyamıyor insan, evden çıkınca hep gözümün önüne, bacaklarıma sarılarak “Gitmesen anne” deyişi geliyor:( Bugünler de geçecek, sağlık olsun da…

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir