Serhan’ın doğum günüydü. 9 Şubat’ta aileyi bizim evde topladım.
Duru çok heyecanlıydı. Ne zaman gelecekler deyip durdu. Babasının doğum günü olduğunun da idrakindeymiş ki cuma günü bunu bir telefonla anladım. Tuba öğretmen aradı. “Babasının doğum günüymüş, kızımla şimdi kart yapıyoruz” dedi. Okulda da anlatmış, paylaşmış demek ki…
Cumartesi hazırlıklar son sürat devam etti. Her şey pek enfes oldu, tam kıvamındaydı evelallah:) Ama bence gecenin yıldızı annemin yaptığı çıtır börekler oldu…
Duru uykudan uyandığı için pek huysuzdu, zar zor giydirdim. Kucağımda öyle yarı ağlak vaziyette otururken neyse ki imdadıma İso ve Emir yetişti. Onlar gelince modu değişti hemen. Ablam mesaide olduğundan katılamadı:(
Sonra babaanne, dede, amca, yenge, kuzen geldiler.
Sema Abla sonradan geldi. Yemeğe oturduk. Keyifli bir yemekti…
Çay demlendi, pasta kesildi, hediyeler verildi.
Duru çok neşeliydi. Kımıl kımıldı tüm akşam. Tüm sevdikleri yanındaydı, dedesi, teyzesi ve Selin hariç:(
Saat 1’e geliyordu Duru uyuduğunda, kendi alanında rekor kırdı diyebiliriz. Ama evde o kadar insan varken hayatta uyumazdı zaten…
Asıl doğum günü ertesi gün, yani 10 Şubat’tı. Duru o kadar geç yatmasına rağmen 8.30’da ayaktaydı, tabii ben de…
40 gün 40 gece kutlamaları devam etti, akşam yemeğe çıktık. Oradaki garson abilerle kurduğu diyalog ve kırıtmayla karışık hareketler görülmeye değer, bir yandan da endişelendiriyor beni bu yabancılarla olan rahat diyaloglar, Allah korusun… Babasına aslanlı bir Galatasaray resmi yaptı hediye olarak:)
Keyifli bir yemekti, yalnız havalandırmanın yetersizliğinden, oradan çıktığımızda üzerimiz epeyce kokuyordu. Kedi-köpek peşimize takılmadan eve sağ salim vardık:)
40 yaş doğum günü 2 gün 2 gece sürdü, kutladık hep beraber… 40 falan hikaye, ruhu da yüzü de genç onun…
O zamaaaannnn, 2 ileri 1 geriii, oohhh yandannn:)